Statü Endişesi ve Nedensel Katmanlı Analiz - Bölüm 2
- Nida Ayça Onur
- 4 Şub
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 10 Şub

Alain de Botton'ın Statü Endişesi adlı kitabından aldığımız ilhamla ilk bölümde dönemimize geniş ve eleştirel bir bakış atmış; statü endişesinin psikolojik kökenlerini J. Lacan ve E. Berne ile desteklemiş, farklı dönemlerin ruhunu ve statü endişesini konuşmuştuk.
İkinci bölümde ise, umutsuzluğa kapılmadan tercih edilebilir gelecekleri ve değerlerimizi inşa edebilmek için Spinoza'nın bir eseri analiz etme yolundan ve gelecek çalışmalarında da kullanılan bir düşünce aracından bahsedeceğim: Nedensel Katmanlı Analiz.
Bölüm 2: Gelecek Tasarımına Dair Bir Araç: Nedensel Katmanlı Analiz
Yazının ilk bölümünde, statü endişesinin temellerini Lacan ve Berne’in psikoloji alanındaki yaklaşımları, Byung-Chul Han’ın felsefi katkıları ve farklı tarihsel süreçler üzerinden ele almıştık.
Bu incelemeyi, buradaki kaygı enerjisini bireysel ve toplumsal geleceğe dair yapıcı bir güce dönüştürmek amacıyla bir çıkış noktası olarak ele alıp, konuyu gelecek tasarımına bağlamak istiyorum. Amacım, statü endişesinin ve ekonomik başarı odaklı bakış açısının ötesine geçerek, değerlerin yeniden tanımlandığı, daha bütüncül ve adil bir yaşam idealine ulaşmanın yollarını bu yöntem üzerinden araştırmak.
Siz dilediğiniz konuyu Nedensel Katmanlı Analiz ile irdeleyebilirisiniz.
Spinoza "Dalga geçmemeli, ağlayıp sızlamamalı, nefret etmemeli; anlamalı." der.
Bu bölümü Spinoza ile açtım çünkü bundan sonra anlatacaklarım iyi bir yaşam inşa etmek üzerine olacak.

Spinoza'dan Bir Eseri Yorumlamada Dört Aşama
Nedensel Katmanlı Analiz'e daha felsefi bir bakış açısıyla yaklaşabilmek için Spinoza'dan faydalanmaya devam edeceğim. Frederic Lenoir, Spinoza Mucizesi adlı eserinde, Spinoza'nın, bir eseri okurken ve yorumlarken geçirilmesi gerektiğini öne dürdüğü dört aşamadan bahseder. Bu aşamalar, kendisinin bu yaklaşımı geliştirdiği kutsal metinlerin yorumunda olduğu gibi, günümüzde eleştirel bir bakış açısı geliştirmek amacıyla her alanda da uygulanabilir. Gereklilikler temel olarak şunlardır:
Eserin diline hakimiyet
Eserin/konunun tüm versiyonları bulmak ve tutarsızlıkları ortaya çıkarmak
Dönemin kültürü, siyaseti yanında yazarın kişiliği ve niyetini de bilmek
Eserin kim tarafından elden geçirildiğini ve yaygınlaştırıldığını bilmek
Elbette tüm bu çaba, durumu doğru anlamak, eleştirel ve sağduyulu bir süzgeçten geçirmek, karakteri ve geleceği bu bilgi ile inşa etmek. Verilenlerle olduğu gibi değil.
Gelecek Bilimci Sohail Inayetullah tarafından literatüre kazandırılan "Causal Layered Analysis" yani Nedensel Katmanlı Analiz de benzer katman katman irdeleme önerisi sunuyor.
Nedensel Katmanlı Analiz Uygulaması
Causal Layered Analysis (CLA), olayların ve durumların yalnızca yüzeydeki nedenlerini değil, daha derin ve köklü sebeplerini anlamak için kullanılır. Bu yöntem, dört farklı katmanı içerir ve her katman farklı derinlikteki bir bakış açısını temsil eder.
Bu katmanları buzdağı analojisiyle anlamak mümkündür:

(Litany) - Görünür Olan: Bu katman, toplumsal algıları ve yaygın anlatıları temsil eder. Gündelik yaşamda karşılaşılan olayları, medya haberlerini ve halkın yaygın ve sorgulanmayan görüşlerini bu katmanda görürüz. Burada analiz edilen durumlar, genellikle ana akım medya tarafından şekillendirilmiş popüler fikirlerden oluşur.
(Systemic Causes) - Sistemik Nedenler: Bu katman, olayların daha derin sosyal, ekonomik ve politik bağlamlarını ele alır. Olayların arkasındaki yapı ve sistemleri, yani kurumlar, politikalar ve güç ilişkilerini analiz eder.
(Worldviews) - Dünya Görüşü ve Paradigmalar: Bu katman, toplumların ve bireylerin dünyayı nasıl algıladıklarıyla ilgilidir. Kültürel, felsefi ve ideolojik bakış açılarını içerir. Toplumların değerler sistemlerini ve kolektif inançlarını ortaya koyar. Olaylar bu katmandan beslenir çünkü bu dünya görüşleri, bireylerin davranışlarını ve toplumsal normları belirler.
(Myths & Metaphors) Mitler ve Metaforlar: En derin katmandır ve toplumların köklü inançları, kültürel mitleri ve arketiplerini içerir. Bu katman, genellikle bilinçdışıdır ve toplumu şekillendiren derin, sembolik anlatıları temsil eder.
Bir durumu, haberlerde gördüğümüz başlıkları, en genel yargılarımızı bu aşamalardan sırasıyla geçerek anlamak esastır.
Geleceği Tasarlarken
Tercih edilebilir gelecekleri tasarlarken de bu yolu izleyeceğiz, fakat tersinden başlayarak.

İlk adım, ideal gelecekte toplumun temel alacağı, anlamlı bir dönüşüm yaratacak yeni metaforlar belirlemektir. Bu, kolektif ve rejeneratif, sanat ve doğanın ön planda olduğu bir ana ifade olabilir. Yukaradaki Örneğin, bir toplumun doğa ile uyum içinde var olma çabası, sanatı bir iyileşme ve yeniden doğuş aracı olarak kullanması üzerine "Sanat, doğayı anlamanın bir yoludur." ya da "Toplum, doğa ile kurduğu ilişkiyi bir temel olarak alır ve üzerine yükselir." gibi.
İkinci aşamada, bu ana temelin üzerine, toplumu yönlendirecek yeni normlar ve paradigmalar tasarlanır. Örneğin, “tüketim yerine sanatı ve paylaşımı teşvik eden bir değer sistemi” gibi normlar, bu kolektif ve rejeneratif yaklaşımın içini doldurur.
Sonraki aşama, yani sistemik nedenlere geldiğimizde, yeni dünya görüşünü destekleyecek doğa ile uyumlu sürdürülebilir ekonomik modeller, sanatın eğitimde ve sosyal kalkınmada temel bir araç olarak kullanılması ve ekolojik adaletin sağlanmasına yönelik politikalar tasarlanabilir. Örneğin, doğa dostu enerji projeleri ve sanatsal ifade için kamu alanlarının yaratılması, bu tasarımı destekleyen sistemik değişiklikler olabilir.
Tasarlanan geleceğin sonuçları, son aşamada, yeni günlük söylemlerde yansımasını bulur, yeni bir dil benimsenir. Örneğin, gazetelerde “yaratıcı toplumların doğa dostu dönüşümü” gibi başlıkların sıklıkla yer aldığı, sanatın çevre bilincini artırıcı bir araç olarak kullanıldığı yazılar ve tartışmalar gibi.
Statü endişesine dair bir örneği daha incelemeniz için ekliyorum:

Tüm bu çalışmaların amacı, hem daha eleştirel ve derinlikli düşünme becerisini geliştirmek, hem de buna adım adım bir yol sunarak bunun yapılabilirliğini göstermekti.
Yalnızca yüzeyde bize sunulanı almak değil, derinlere inerek etraflıca tartışmak, bu gündemin kimin çıkarına hizmet ettiğini ve altında yatan bilinçdışı düşünceleri anlamak önemlidir. Bunun devamında sürdürülebilir ve anlamlı dönüşümler yaratmak gelecektir.
Egemen anlayışın baskısıyla statü endişesi gibi enerji çalan bireysel kaygılarda boğulmak yerine, tercih edilebilir geleceği şekillendirmek için enerji harcayabiliriz, Her bir katmanda geleceğin daha adil, sürdürülebilir ve ilham verici bir gelecek vizyonunu inşa etmek mümkün.
Bu ve daha birçok aracı yakında yayınlayacağım online eğitimimde detaylı bir şekilde ele alacağım. Sizi, haberlerde, sosyal medyada ve toplumun dilindeki kavramların köklerini sorgulamaya, tercih edilebilir gelecekleri inşa etmek için süreci anlamaya ve birlikte düşünmeye davet ediyorum.
.png)


Yorumlar